Tarih tekerrür etsin!
Geçen hafta uluslararası ilişkiler dersini anlatan profesör, değişik akımların tarihi irdeleyişlerini anlatırken çevrimsel (cyclic) ve çizgisel (linear) tarih kavramlarından bahsetti. Bu konunun uzmanı değilim ama benim anladığım kadarıyla çizgisel tarihte olayların birbirlerini neden sonuç ilişkisine dayanarak izledikleri ve insanlığın iyiye doğru gittiği varsayılıyor. Çevrimsel tarihte ise iyi ve kötü zamanların döngüsel olarak birbirlerini izledikleri, ve insanlığın dönüp dolaşıp aynı yere geldiği düşünülüyor. Bunları böyle tanımlarken aklım birden basket milli takımımıza gitti. Gerçi milli takımı takip etmeye başlayalı 15 sene falan oldu, öyle uzman da değilim ama bu turnuvadaki performansımız bana 1999 Avrupa Şampiyonası'nı hatırlattı. Görece olarak iyi gidiyorduk, tabii o zamanlar artik birer klasik haline gelmiş olan İtalya mağlubiyetini ve Litvanya'dan fark yiyişimizi saymazsak; ama dediğim gibi bunlar artık klasikleşmiti. Çeyrek finalde ev sahibi Fransa karşısındaydık....