FM Sendromları
Çok klişe bir söz vardır ya "Futbol bir yaşam tarzıdır" diye. Ben de bu sözü benimseyenlerdenim. Ve bu yaşamın FM oynamadan tamamlanamayacağını, anlamsız olacağını düşünmekteyim. FM' yi, Chmapionship Manager 98-99'dan beri oynarım. Ronaldinho, Kaka, Lampard elimde büyüdüler; Kallstromlar, Adular, C.Ronaldolar benimle futbola başladılar; Hagiler, Batistutalar, Weahlar benim zamanımda futbolu bıraktılar. Bu seriye 4 fare, 2 klavye ve 1 cep telefonumu "şehit" verdim.
Konuyu çok dağıtmadan bu yazıdaki amacımı açıklayayım. Oyunda öyle anlar oluyor ki oyunu bir daha oynamamacasına sinirleniyorsunuz.
"Bu kadar da olur mu ya?"
"Hay ben senin gibi forvetin ..."
"Sana futbolcu diye para verenin ..."
"Ben böyle oyunun ..."
"Hugo'nun da ..."
İşte oyunda başıma gelen bu anları derlemeye çalışacağım.
Bunlardan ilki "Shots on goal" sendormu ("Kaleyi bulan şut" sendromu) : Bu sendrom serinin bütün oyunlarında yaşanan bir sendromdur. Sizin toplam şut / kaleyi bulan şut oranınız 20/10, rakibinki 1/1'dir (en kötü ihtimalle 3/1) ve rakip maçı 1 - 0 kazanır. Bunu hazmetmek çok zordur. İyi oynadığınız açıktır. Rakibi ezmişsinizdir. Ancak yenilen talihsiz bir gol bütün sinirinizi alt üst eder. Bu durumda yapılacak şeyler terbiye sınırlarınıaşacak küfürler etmek, forvetlerin şut çalışmasını sağlamak ve bir sonraki maça hazırlanmaktır. Eğer oyunu yakın bir zamanda kaydettiyseniz maçı tekrar etmek de zaman alacak başka bir çözümdür.
İkinci sendrom "Away - Extra Time" sendromu ("Deplasmanda son dakika" sendromu) : Bu sendrom özellikle CM 00-01, FM 2005 ve FM 2008'de kendini ağırlıklı olarak hisserttirir. Deplasmanda son dakikalara girildiğinde, eğer tek fark ile öndeyseniz maçların berabere bitme oranı %80 dir. Bu durumda alınan 1 puana sevinmek mi yoksa kaybedilen 2 puana üzülmek mi arasından tercih yapmak zorunda kalınır. Kararı bahsettiğim ilk sendormdaki şut oranları belirler. Bu durumda yapılacak şeyler; terbiye sınırları dahilinde küfür etmek, son dakikalarda oyuncu değişikliklierini iyi ayarlamak ve türlü türlü taktiklerle durdurup gol yememeye çalışmaktır. Oyunu tekrar başlatmak da diğer alternatifiniz.
Bir diğer sendrom "Free kick - Corner -Goal" sendromu ("Serbest vuruş - Korner - Gol" sendromu) : Bu sendrom şu şekilde oluşur. Rakip bir duran top kazandığında bilgisayarın hızına bağlı olarak akan yazılarda bir bekleme olur. İşte bu tehlike habercisidir. Atış kullanıldıktan sonra yazı akışının normalden hızlı ve ya yavaş olması ise golü yediniz anlamına gelir. Geçmiş olsun! Golü engellemek için yapabileceğiniz bir şey yoktur. Skora ve dakikaya bağlı olarak sıkıntıya girebilir ve ya rahat kalabilirsiniz. Akış hızındaki değişiklik penaltı atışlarında da geçerlidir. Atış sırasında oyuncunun topun başına gelişi ve topa vuruşu arasında bir gecikme olursa penaltı kaçar. Buna birkaç durum istisna oluşturur. Bu durumlar şunlardır: 1 Penaltının skrou belirleyecek penaltı olması. 2 Penaltının son (5.) penaltılardan biri olması.
Devamı gelecek! Konuyu çok dağıtmadan bu yazıdaki amacımı açıklayayım. Oyunda öyle anlar oluyor ki oyunu bir daha oynamamacasına sinirleniyorsunuz.
"Bu kadar da olur mu ya?"
"Hay ben senin gibi forvetin ..."
"Sana futbolcu diye para verenin ..."
"Ben böyle oyunun ..."
"Hugo'nun da ..."
İşte oyunda başıma gelen bu anları derlemeye çalışacağım.
Bunlardan ilki "Shots on goal" sendormu ("Kaleyi bulan şut" sendromu) : Bu sendrom serinin bütün oyunlarında yaşanan bir sendromdur. Sizin toplam şut / kaleyi bulan şut oranınız 20/10, rakibinki 1/1'dir (en kötü ihtimalle 3/1) ve rakip maçı 1 - 0 kazanır. Bunu hazmetmek çok zordur. İyi oynadığınız açıktır. Rakibi ezmişsinizdir. Ancak yenilen talihsiz bir gol bütün sinirinizi alt üst eder. Bu durumda yapılacak şeyler terbiye sınırlarınıaşacak küfürler etmek, forvetlerin şut çalışmasını sağlamak ve bir sonraki maça hazırlanmaktır. Eğer oyunu yakın bir zamanda kaydettiyseniz maçı tekrar etmek de zaman alacak başka bir çözümdür.
İkinci sendrom "Away - Extra Time" sendromu ("Deplasmanda son dakika" sendromu) : Bu sendrom özellikle CM 00-01, FM 2005 ve FM 2008'de kendini ağırlıklı olarak hisserttirir. Deplasmanda son dakikalara girildiğinde, eğer tek fark ile öndeyseniz maçların berabere bitme oranı %80 dir. Bu durumda alınan 1 puana sevinmek mi yoksa kaybedilen 2 puana üzülmek mi arasından tercih yapmak zorunda kalınır. Kararı bahsettiğim ilk sendormdaki şut oranları belirler. Bu durumda yapılacak şeyler; terbiye sınırları dahilinde küfür etmek, son dakikalarda oyuncu değişikliklierini iyi ayarlamak ve türlü türlü taktiklerle durdurup gol yememeye çalışmaktır. Oyunu tekrar başlatmak da diğer alternatifiniz.
Bir diğer sendrom "Free kick - Corner -Goal" sendromu ("Serbest vuruş - Korner - Gol" sendromu) : Bu sendrom şu şekilde oluşur. Rakip bir duran top kazandığında bilgisayarın hızına bağlı olarak akan yazılarda bir bekleme olur. İşte bu tehlike habercisidir. Atış kullanıldıktan sonra yazı akışının normalden hızlı ve ya yavaş olması ise golü yediniz anlamına gelir. Geçmiş olsun! Golü engellemek için yapabileceğiniz bir şey yoktur. Skora ve dakikaya bağlı olarak sıkıntıya girebilir ve ya rahat kalabilirsiniz. Akış hızındaki değişiklik penaltı atışlarında da geçerlidir. Atış sırasında oyuncunun topun başına gelişi ve topa vuruşu arasında bir gecikme olursa penaltı kaçar. Buna birkaç durum istisna oluşturur. Bu durumlar şunlardır: 1 Penaltının skrou belirleyecek penaltı olması. 2 Penaltının son (5.) penaltılardan biri olması.
Yorumlar